Türk Devletleri Teşkilatı yeni üye devletleri kabul edecek mi?
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, TRT Haber'e verdiği röportajında TDT'nin projelerini, iş birliklerini, gelecekte teşkilata yeni ülkelerin katılıp katılmayacağını anlattı. Ömüraliyev, "Yalnızca Türk dilinin resmi veya devlet statüsüne sahip olduğu ülkeler üye veya gözlemci olarak kabul edilebilir" diyerek teşkilatın üyelik şartının altını çizdi. Ömüraliyev'in röportajından çıkan başlıklar şu şekilde;
Teşkilatın işbirliği fikri çok daha eskiye dayanıyor
TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) resmen kurulmasının Nahçıvan Anlaşması'nın imzalandığı 2009 tarihine dayansa da Türk iş birliği fikrinin çok daha eskilere dayandığının altını çizdi:
"Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1990'ların başında Türk dili konuşan ülkelerin liderleri arasında ilk zirveler gerçekleştirildi. Bu zirveler, halklarımızın bir araya gelme, karşılıklı anlayışı güçlendirme ve çeşitli alanlarda iş birliği için sağlam bir temel oluşturma yönündeki ortak arzusunu sembolize etti.
2009 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye liderlerinin Türk Konseyi'ni resmen kuran Nahçıvan Anlaşması'nı imzalamasıyla bu arzu gerçeğe dönüştü. 2021 yılında İstanbul Zirvesi'nde Konsey, Türk Devletleri Teşkilatı olarak yeniden tanımlandı ve tam teşekküllü bir uluslararası kurum niteliği kazandı."
"TDT bir ittifak olmanın ötesinde, köklü kardeşlik bağlarıyla bir araya gelmiş bir aile"
TDT'nin kendisinin sadece bölgede değil, aynı zamanda küresel sahnede de önemli bir aktör olarak konumlandırdığını söyleyen Ömüraliyev, "2011'den bu yana, ticaret ve ekonomik iş birliğinden eğitim, kültür ve sosyal politikalara kadar geniş bir yelpazede kilit kararların alındığı düzenli liderler zirveleri gerçekleştiriyoruz." ifadelerini kullandı.
TDT yeni üye devletleri kabul edecek mi?
Genel Sekreter Kubanıçbek Ömüraliyev, teşklatın yeni üye ülkeleri kabul edip etmeyeceğine ilişkin şu yanıtı verdi.
"2021 yılında Teşkilatın yeniden yapılandırılması kapsamında Nahçıvan Anlaşması'nda değişiklikler yapıldı. Yeni düzenlemelere göre, yalnızca Türk dilinin resmi veya devlet statüsüne sahip olduğu ülkeler üye veya gözlemci olarak kabul edilebiliyor. Böylece genişleme kriterleri hiçbir belirsizliğe yer bırakmayacak şekilde net olarak tanımlandı."
TDT güvenlik alanındaki iş birliğini güçlendiriyor mu?
Genel Sekreter Ömüraliyev, Bişkek'teki son zirvede Türk Devletleri Sivil Koruma Mekanizması'nın kurulmasına ilişkin uluslararası bir anlaşmanın imzalanmasının önemli bir başarı olduğunu açıkladı. Ömüraliyev, "Bu mekanizma, doğal afetlere ve acil durumlara müdahalede koordineli bir yaklaşım getirecek, tehlikelere karşı hızlı müdahaleyi kolaylaştıracak ve kriz durumlarında ülkelerimiz arasındaki koordinasyonu artıracak." değerlendirmesinde bulundu.
Genel olarak Teşkilat, 2025 yılı için stratejik iş birliğine odaklanan geniş kapsamlı gündemini sürdürecek.
Ömüraliyev, "Önceliklerimizden biri yatırımlar ve hizmetler alanlarında Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin ilerletilmesi olacakt. Bu, iktisadi iş birliğinin önündeki engellerin kaldırılmasına ve daha entegre bir ticaret alanı yaratılmasına yardımcı olacak önemli bir adımdır." dedi.
2025 yılında iki önemli zirve: Macaristan ve Azerbaycan
2025 yılında iki önemli zirve gerçekleştirileceğini açıklayan Ömüraliyev, "Biri Macaristan'da düzenlenecek olan gayriresmî zirvemiz, diğeri ise Azerbaycan'da düzenlenecek olan 12. resmi zirvemizdir. Bunlar, kilit kararların görüşülmesi ve Teşkilatın bundan sonraki ilerleme yörüngesini belirleyecek yeni teşebbüslerin başlatılması için önemli birer zemin teşkil edecektir." şeklinde konuştu.
Orta Koridor
Ömüraliyev, TDT'nin üye devletleri arasında ekonomik iş birliğini artırmak, ticareti geliştirmek ve bölgesel entegrasyonu güçlendirmek için şu anda yürütmekte olduğu kilit girişimler ve projeleri anlattı:
"En önemli projelerden biri, ülkelerimizin topraklarından geçen ve Asya'yı Avrupa'ya bağlayan Orta Koridor olarak da bilinen Trans-Hazar Uluslararası Ulaştırma Koridorudur. Tarihsel olarak bu güzergah İpek Yolu olarak biliniyor. Kuzey Koridorundan 2,000 kilometre daha kısa ve deniz yollarından üç kat daha hızlı olan bu güzergah, malların Çin'den Avrupa'ya sadece 15 günde ulaştırılmasını sağlayarak benzersiz avantajlar sunuyor.
Orta Koridor boyunca altyapının iyileştirilmesi, 2030 yılına kadar taşınan mal hacminin üç katına çıkarak 11 milyon tona ulaşmasına katkıda bulunacak. “Türk Dünyası 2040 Vizyonu ”nda bu koridor, ülkelerimizi Doğu ve Batı arasında daha kısa ve güvenli bir ulaşım güzergahı oluşturarak bölgesel ve küresel tedarik zincirlerine entegre etmek için kilit bir stratejik hedef olarak belirlendi.
Türk Yatırım Fonu
İş birliğimizin bir diğer kilit alanı da yatırım iş birliğidir. 2023 yılında 500 milyon dolar başlangıç sermayesi ile kurulan Türk Yatırım Fonu, iç ticaretin geliştirilmesi ve yatırımların çekilmesini teşvik eden projelerin finansmanı için bir platform sağlıyor. Ayrıca, 2 milyondan fazla şirketi bir araya getiren Türk Devletleri Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, bölgedeki ekonomik bağların güçlendirilmesine aktif olarak katkıda bulunuyor.
Bunların yanı sıra, Bişkek'teki son zirvede Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması imzalanmış ve TDT üye ülkeleri arasında kesintisiz dijital ticaret ve dönüşümün sağlanması yönünde önemli bir adım atıldı."
Ortak Türk Alfabesi
Önemli kazanımlardan bir diğeri de Bakü'de kabul edilen Ortak Türk Alfabesi'nin oluşturulması. Bu 34 harfli alfabe dil mirasının korunmasına yardımcı olacak ve Türk dili konuşan halklar arasındaki iletişimi pekiştirecek.
Ömüraliyev, "Ortak alfabe kültürel yakınlaşma için bir araç ve halklarımızı birbirine yakınlaştırma arzusuyla dil bağlarını güçlendirmek anlamına geliyor." dedi.
Türk Üniversiteler Birliği
Eğitim ve kültür konuları da Türk Devletleri Teşkilatı için büyük önem taşıyor. İşte bu alanlardaki bazı projeler: Bunun en güzel örneklerinden biri, 100'den fazla üniversiteyi bir araya getiren Türk Üniversiteler Birliği'dir. Bu iş birliği sadece öğrenci ve öğretim üyesi değişimini sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda ülkelerimiz arasında ortak bir akademik ortamı teşvik ederek müşterek eğitim standartlarının benimsenmesine de yardımcı oluyor.
Dünya Göçebe Oyunları
Kültürel paylaşım açısından önemli bir girişim olarak 2012 yılında Kırgızistan tarafından başlatılan Dünya Göçebe Oyunları gösterilebilir. Bu programlar kısa zamanda göçebe kültürünün küresel bir simgesi haline geldi ve dünyanın dört bir yanından insanları bir araya getirdi.
“Birleşik Müze Geçiş Kartı”
TDT, “Birleşik Müze Geçiş Kartı” projesi üzerinde de aktif olarak çalışıyor. Bu girişim, vatandaşların gereksiz bürokrasi veya ek formaliteler olmaksızın üye ülkelerimizdeki müzeleri ziyaret edebilmelerini sağlayacak.
Kaynak: TRT Haber
https://www.trthaber.com/haber/turk-dunyasi/turk-devletleri-teskilati-yeni-uye-devletleri-kabul-edecek-mi-898274.html
Yorumlar
Yorum Gönder